Trabzon
Atatürk meydanı bugün tarihi günlerinden
birini yaşadı. Ellerine Türk bayraklarını
alan onbinlerce Trabzon'lu, BTP’nin
düzenlediği “Kuşaltılan Türkiye”
mitingine koştu.
Mitingte konuşan BTP Genel Başkanı Prof. Dr.
Haydar Baş, veciz ve etkileyici ifadelerle
yüklü konuşmasında “Bu muhteşem
görüntünüz vatanımızın sahipsiz
olmadığının ve aziz milletimizin kıyamete
kadar yaşayacağının en büyük delilidir. Biz
bu emperyalist güçlere karşı ölüm kalım
savaşı verdik. Şimdi nasıl oluyor da
hâkimiyetimizi Brüksel’e devrediyoruz.”
dedi.
Prof. Dr. Baş, “Hepinizce bilinen bir
gerçektir ki, bu hadisede bizim yerimiz elbette
vatan Ve millet sevdalılarının yanı hatta en
ön safıdır.” dedi.
Prof.Dr. Haydar Baş konuşmasına şöyle devam
etti.
Aziz Milletim;
Bugün milletimiz yani biz, AB söylemleriyle
uyutularak varlık sebebimiz olan değerleri
yitirmekteyiz. Artık milleti bir ve
beraber tutan değerler tartışma konusudur.
Bayrak ,vatan, din, bağımsızlık, birlik ve
beraberlik tartışmaya açılmıştır.
Yapılmak istenen milli hassasiyeti devreden
çıkarmak , bir hiç mesabesinde göstermektedir
.Bir yandan Milliyetçilik küçümsenirken ,
diğer yandan devleti ve milleti ortadan
kaldıran her şeye demokrasi denmektedir. Bu
değerlere sahip çıkan , sahip çıkılması
gereğini milletine anlatan insanlar ise
şövenisttir denilerek devre dışı
bırakılmaktadır.
Dikkat ediniz,
-Bugün, Kıbrıs bizimdir bizim kalacaktır
demek şövenistlik iken Kıbrısı versek ne
çıkar demek demokrasidir.
-Ege Ruma peşkeş çekilemez demek şövenistlik
iken , kıta sahanlığını daraltmayı
konuşmak demokrasinin bir gereği olmuştur.
-Dini bütünlüğümüz milli
bütünlüğümüzün teminatıdır demek
şövenistlik iken, emniyet raporlarına göre 36
bin kilise evinin açılmasına izin vermek
demokrasidir.
-Milli bir ekonomi modeli şarttır demek
milliyetçilik iken, hazineyi 380 milyar dolar
borç batağına sürüklemek demokrasidir.
-Milleti vergiler ve zamlarla aç susuz bırakmak
demokrasi iken, İMF siz bir ekonomi şarttır
demek şövenistliktir.
-Terörist başı APO nun yeniden
yargılanmasına karşı çıkmak şövenistlik
iken, bu hakkı ona tanımaktan bahsetmek
demokrasinin gereğidir.
-Ermeni soykırımı iftiradır demek
milliyetçilik iken , soykırım kabul de
edilebilir demek demokrasidir.
-Ermeniler Azarbeycan toprağını işgal
etmiştir demek şövenizm iken, Ermenilerin
girdiği Azarbaycan toprakları onların
hakkıdır demek demokrasidir.
-İstanbul Sur içinde bir devletin
kurulabileceğini savunmak demokrasi iken, bu
hadise bizi böler demek şövenistliktir.
-Kerkük- musul bizimdir demek milliyetçilikken,
onları kaderi ile baş başa bırakmak
demokrasidir.
-Güneydoğu giderse ülke bölünür demek
milliyetçilik iken, buralardaki halklara
referandum yapılmasını teklif demokrasidir,
-Karadenizde Pontus Devletine hayır demek
milliyetçilik iken, farklı yapılanmaların
önünün açılması demokrasidir.
-Yabancılarda ülke topraklarını satın
alabilir demek demokrasi iken, bu vatanın
satılmasıdır demek şövenistliktir.
-Madenlerimizin yok pahasına yabancılara
satışı demokrasi iken, madenlerimizi
milletimiz işletmelidir demek şövenistliktir.
-Ana dilde yayın yapılması demokrasidir,
milletin böyle bir talebi yokken bunu hayata
geçirmek ülkeyi böler demek şövenistliktir.
-Özelleştirme yolu ile yatırımların
satılması demokrasi iken, buralar yok pahasına
peşkeş çekiliyor demek şövenistliktir.
-Ne hazindir ki, Yukarıdaki demokrasi ve
milliyetçilik tasniflerini yapan yüce Türk
milleti yani sizler değil AB ve ABD dir.
İşte Trabzonumuzda bir süre önce meydana
gelen bayrak hassasiyeti sonrasında yaşanan
suni gündem de bu dış güçlerin etkisi
dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
haberin
devamı
Mitingin
resmi
|