BTP Genel Başkan Yardımcısı Ali
Değirmenci, mevcut eğitim sistemindeki
boşluktan doğan güvensizlik ve tatminsizliğin
gençlerimizi gayriahlaki davranışlara ve kötü
alışkanlıklara ittiğine dikkat çekti. Değirmenci,
“Bunun çözümü eğitimde milli bir
politikaya dönülmesidir. Bu ise milli devlet ve
buna bağlı milli eğitim politikasını
gerektirmektedir” diye konuştu.
Değirmenci yaptığı yazılı basın açıklamasında
şunları kaydetti: “Yeni bir eğitim ve öğretim
yılının başladığı şu günlerde 15 milyonu
aşkın çocuğumuzun nasıl bir eğitim
aldığını, bir başka ifadeyle eğitimin ne
kadar milli olduğunu ciddi bir biçimde
sorgulama gerekliliğiyle karşı karşıya
bulunuyoruz.
Zira geçmiş iktidarların ve halen iktidarda
bulunan AKP’nin takip ettiği milli ruhtan
mahrum bir eğitim anlayışı yüzünden
gençlerimiz milli idealden mahrum olarak yetişmekte,
örnek ve model genç tipi ortaya konulamamaktadır.
Bu boşluktan doğan güvensizlik ve tatminsizlik
gençlerimizi gayriahlaki davranışlanra ve kötü
alışkanlıklara itmektedir. Uyuşturucu,
şiddet, fuhuş gibi bu tür davranış ve
alışkanlıklar artık ortaöğretimi de geçerek
ilköğretim yaşlarına inmiştir.
Gençlerimiz kimi örnek alacağını
bilemiyor
Eğitimde örnek ve model bir şahsiyetin
tanımlanmaması sebebiyle milli idealden mahrum
gençlerimiz kimi örnek alacağını
bilememektedir. Global–emperyalist kültür
adeta Türk milli kültürünü mahkum etmiştir.
Tarihinden, geçmişinden, atalarının
kimliğinden ve beş bin yıldan bu yana Türk
milletini ayakta tutan dinamiklerden ve buna bağlı
olarak milli kimlik ve gayeden mahrum gençlik
ordusu kültür emperyalizminin pençesine
terkedilmiş durumdadır.
Buna ilave olarak AKP iktidarının AB’ye kültürel
uyum adı altında takip ettiği eğitim
politikası ve bu paralelde çıkarılan yasalar
milli kimlik erozyonunu hızlandırmıştır.
Milli kültüre darbe indiriliyor
Milli eğitim yetkililerinin eğitimin gayesini
AB’ye uyum olarak tanımlamaları, ders
kitaplarıyla milli kültürün temelini teşkil
eden akaid esaslarına darbe indirilmesi (din
eğitiminde kelimeyi tevhidin ikinci aslı olan
Muhammeden Resulullah ibaresinin kitaplardan çıkarılması),
çeşitli sınavlarda Hz. Muhammed’i dışlayan
soruların bilerek gündem edilmesi buna birkaç
örnektir.
Bu kadar tahribat yetmiyormuş gibi imar
yasasında yapılan değişiklikle kilise evi
kurma çalışmaları meşru hale getirilerek 36
bin kilise açığlmasına zemin
hazırlanmıştır. Bu durum misyonerliği
meşrulaştırmak anlamına geldiği gibi milli kültür
ve inancımıza da büyük darbe vurmaktadır.
Eğitimdeki bu tahribat devletin ve milletin
akıbetini tehlikeye sokmaktadır. Peki çözüm
nedir?
Çözüm eğitimde milli politikalara dönülmesidir.
Bu ise Genel başkanımızın Prof. Dr. Haydar
Baş’ın sık sık ifade ettiği ve BTP
programında yeralan milli devlet politikasını
ve buna bağlı her yönüyle milli olan eğitim
politikasını getirmektir.
Bu çerçevede bir Türk delikanlısı ve bir Türk
hanımefendisi modeli tanımlanmalıdır.
Mevcut iktidarı eğitimde girdiği bu yanlış
yoldan dönmeye, gerçekten milli olan bir eğitim
politikası uygulamaya davet ediyoruz.”
[16.09.2005]
Bu haberin görseli için lütfen
aşağıdaki linke tıklayınız
http://www.btp-haber.com/images/degirmenci376x250.jpg
|